Tüm zamanların en sinir bozucu video oyunu karakterleri
Video oyunları yıllar içinde bizi, tanımaktan ve oynamaktan zevk aldığımız en muazzam karakterlerden bazılarıyla karşı karşıya getirdi, ama aynı zamanda tüylerimizi diken diken eden birçok ifrit karakteri de karşımıza çıkardı.
Bu rahatsız edici tipler, ekrana "Kapa çeneni!" diye bağırmaktan tutun, zemini yumruklamaya ve oyun kollarımızı televizyon ekranının içinde geçirmemek için var gücümüzle mücadele etmeye kadar halden hale soktu. Bu yüzden, daha fazla uzatmadan, oyunseverlerin sinirini tepesine çıkarma konusunda en başarılı karakterlere gelin birlikte göz atalım.
İçerik:
- The Adoring Fan (Oblivion)
- Slippy Toad (Star Fox)
- Roman Bellic (GTA IV)
- Raiden (Metal Gear Solid 2)
- Eric Sparrow (Tony Hawk’s Underground)
- Ashley (Resident Evil 4)
- Navi (Ocarina of Time)
- Baby Mario (Yoshi’s Island)
- Tails (Sonic 2)
- Mr Resetti (Animal Crossing)
The Adoring Fan (Oblivion)
Yüzündeki sağlam bir yumruğa layık ifadeden, bu karakterin neden sinir bozucu olduğunu anında anlamanız mümkün. Arenada Büyük Şampiyon olduktan sonra, Adoring Fan (büyük hayranınız) size yaklaşacak ve sinir bozucu sesi ve gülünç aksanıyla "attığınız her adımı ilgiyle takip edeceğini" söyleyecek ve sonra nereye giderseniz gidin peşinizden gelecek. En sonunda kontrolünüzü kaybedip onu yok ettiğinizde hissettiğiniz rahatlık, her oyunseverin hak ettiği bir duygu.
Slippy Toad (Star Fox)
Star Fox'ın size sürekli Slippy'nin tamircilik becerilerinin ne kadar faydalı olduğunu söylemesine karşın, Slippy ile aynı tarafta çatışmaya girdiğiniz ilk an, onun ekipteki yerini sorgulamaya başlayacaksınız. Bu çileden çıkaran amfibi, anında başını belaya sokma konusunda pek maharetli ve başı belaya girince de gelip ona yardım etmeniz için fasılasız size bağırıp duruyor. Slippy yanınızdaysa kaygıya kesinlikle yer var demektir.
Roman Bellic (GTA IV)
Genel olarak Roman, GTA IV'ün destansı hikayesi boyunca oldukça sevimli bir karakter; ancak oyun, çeşitli kontaklar üzerinden yapabileceğiniz etkinlikleri aktif hale getirince, adeta baraj kapakları açılmış gibi oluyor.
Bu noktadan sonra, sizi onunla bowling'e götürmeye çalışan sevgili kuzeninizden gelen bitmez tükenmez çağrılarla boğuşacaksınız. Sonunda onu susturmak için pes ettiğinizde, çok zevkli olmayan bir bowling mini oyununa ve hemen ardından yeni bir çağrı saldırısına maruz kalırsınız.
Raiden (Metal Gear Solid 2)
Metal Gear Solid 2'yi ilk elimize aldığımızda, hepimiz Solid Snake olarak oynamadığımız için biraz şaşırdık [dehşete düştük]. Serinin görmüş geçirmiş efsanevi kahramanı yerine, kendimizi tamamen bilinmeyen nedenlerle uzun saçlı, mızmız sesli pısırık Raiden olarak koşuştururken bulduk. Oyun yine harikaydı, ama neyse ki Hideo Kojima mesajı aldı ve MGS 3'te baş karakter olarak Snake'e dönüş yapıldı.
Eric Sparrow (Tony Hawk’s Underground)
Eric Sparrow tam bir pislik. Tony Hawk's Underground'un ana düşmanı esasen tüm oyunu, ciddi çabayla elde ettiğiniz paten başarılarınızı üstlenerek, sizinle alay ederek ve başınızı belaya sokarak geçiriyor. Listenin diğer birkaç üyesi gibi bu karakterin de, ağzını her açtığında yumruklarınızı sıkmanıza neden olacak tiz ve itici bir sesi var.
Ashley Graham (Resident Evil 4)
Ashley Graham, Resident Evil 4'teki ABD başkanının genç kızıdır ve kahramanımız Leon'un İspanyol zombilerin yaşadığı bir adaya gönderilmesinin arkasındaki nedendir. Asıl mesele, onu bulup oyunun birtakım uzun bölümlerinde ona eşlik etmeniz gerektiğinde, onun ne kadar beceriksiz olduğunu keşfettiğiniz zaman başlıyor. O sadece bir çocuk elbette, ama yine de ona en azından faydalı bir yetenek verilebilirdi, değil mi? Görünüşe göre hayır, ki bu yüzden bu listedeki yerini aldı.
Navi (Ocarina of Time)
Size mihmandarlık etmek üzere tasarlanmış bir perinin ne kadar rahatsız edici olabileceğini sorgulayabilirsiniz, ancak yardımcı olmaktan fersah fersah uzak bu parlak küre, Ocarina of Time oyununda gerçekten tahammülleri aşıyor. Olabilecek en tiz ve cızırtılı sesle sürekli "Hey!", "Dinle!", "Dikkat et!" deyişi, şüphesiz tüm zamanların en büyük oyunlarından birinin en kötü yanı.
Baby Mario (Yoshi’s Island)
Bir bebeğin ağlama sesinin en sinir bozucu seslerden biri olduğunu muhtemelen teslim edersiniz, ki tam olarak bundan ötürü bu küçük canavar Yoshi's Island oyununda kabus gibi üzerimize çöküyor. Bebek Mario Yoshi'den her ayrıldığında, asla bitmeyecek gibi görünen tiz bir ağıda maruz kalıyorsunuz.
Tails (Sonic 2)
Elbette, şimdi herkes Tails'i seviyor, ancak Sonic the Hedgehog 2'de ilk karşımıza çıktığında, neredeyse her yönden işe yaramaz bir yük olarak görülüyordu. Sonic'e ayak uyduracak kadar hızlı değildi, bu da onun yetişmesini beklemek için çok sayıda pit stop yapmamız gerektiği anlamına geliyordu. Ayrıca Tails'in IQ'su tek haneli sayılardaydı ve bu da sıklıkla kazara kendini havaya uçurmasına sebep oluyordu. Neyse ki, sonraki oyunlarda Tails daha başarılı hale geldi.
Mr Resetti (Animal Crossing)
Başlangıçta bu kızgın küçük köstebek, büyüleyici Animal Crossing dünyasına eğlenceli bir eklenti gibi görünmüştü – oyunu kaydetmeden resetlerseniz, adanıza döndüğünüzde ortaya çıkar ve sizi azarlardı. Ancak, üç dört kere buna maruz kaldıktan ve okuduğu mavalı mecburen dinledikten sonra, onu içinden çıktığı o küçük deliğe tekrar sokabilmeyi dilemeye başlıyorsunuz.