"....ve bir filmin en iyi video oyunu uyarlaması ödülü kazananı..."
Atari'nin Superman'i 1978'de ekranlarımıza geldiğinden beri, video oyunları dünyası görünüşe göre Gişe rekorları kıran filmlerin sanal uyarlamalarını sağda, solda ve ortada çalkalanıyor. Aklınıza başarılı bir film serisi geliyorsa muhtemelen en az 1 ya da 2 video oyununa ilham kaynağı olmuştur diyebiliriz.
Büyük ekran hitlerinin uyarlamaları epeyce utanmaz nakit gaspı ve bazı düpedüz kalitesiz oyunlar üretmiş olsa da (Atari'nin 1982'deki berbat E.T. uyarlaması akla geliyor) yıllar içinde çok değerli oyunlar da sunuldu.
Sözü daha fazla uzatmadan, gün ışığına çıkmış en iyi 5 filmden video oyunu uyarlamasına göz atıyoruz.
İçerik:
- Indiana Jones and the Fate of Atlantis
- Toy Story 2: Buzz Lightyear to the Rescue
- Alien: Isolation
- The Thing
- GoldenEye 007
Indiana Jones and the Fate of Atlantis
Haftaya, 1990'ların başlarına bir yolculuk yaparak, macera duygunuzu şık bir şekilde şımartabileceğiniz bir oyunla başlıyoruz: Indiana Jones and the Fate of Atlantis.
Adından da anlaşılacağı gibi, buradaki aksiyon Indy ve güvenilir psişik yardımcısı Sophia Hapgood, Atlantis'in güçlerini askeri amaçlarla kullanmak isteyen Naziler tarafından takip edilirken, efsanevi batık şehir Atlantis'e ulaşma yarışı etrafında dönüyor.
Ancak konu ne kadar sürükleyici olursa olsun bu oyunu öne çıkaran şey, her biri benzersiz olan ara sahneler, bulmacalar ve hatta mekanlar içeren üç farklı oyun yoluna (zeka, yumruklar ve takım) sahip olmasıydı ki bu o zamanlar gerçekten devrim niteliğinde bir şeydi.
Ayrıca daha fazlası için geri gelmeye devam etmeniz için size daha fazla neden bile verdi.
Toy Story 2: Buzz Lightyear to the Rescue
Şimdi dikkatimizi Disney dünyasına ve sonsuzluğa ve ötesine giden, 90'ların sonunda piyasaya çıkan bir platform oyununa çevirelim: Toy Story 2: Buzz Lightyear to the Rescue.
Oyunun amacı basitti; herkesin en sevdiği galaksiler arası uzay korucusu Buzz Lightyear'ı kontrol ediyorsunuz, o ve çetesi Neşeli plastik adamlar (Hamm, Rex, Slinky ve Bay Patates Kafa) Woody'yi kurtarmak için yola koyuluyor ve yol boyunca Pizza Planet jetonları topluyor.
Tamam, dünyanın en sofistike oyunu olmayabilir, ancak çok az oyun nostalji duygusunu bu kadar zorlayabilir.
Dahası, hem PS4 hem de PS5'e de taşındı, dolayısıyla mevcut nesil konsol sahipleri de isterlerse bu oyunu bir deneyebilirler.
Alien: Isolation
Bu haftanın üçüncü oyunu Alien: Isolation ile bir parça hayatta kalma dehşeti vakti. Alien serisi yıllar boyunca pek çok fiyasko oyuna ilham vermiş olsa da Isolation gerçekten harikaydı.
İlk Alien filminden büyük ölçüde esinlenen orijinal bir hikayeye sahip olan ve söz konusu filmdeki olaylardan 15 yıl sonra geçen bu oyunda, uzay gemisi Sevastopol'da annesinin kayboluşunu araştıran Amada Ripley'yi kontrol etmekle görevlisiniz.
Bu uzay gemisine bindikten sonra, yolunuza çıkan düşmanlarla savaşmaya ve uzay gemisinden kaçmaya çalışırken tüm gizlilik güçlerinizi toplamanız gerekiyor, bu da gerçekten korkunç ama aynı zamanda tamamen zorlayıcı bir deneyim sunuyor.
The Thing
Alien, bir oyun uyarlamasına ilham veren tek gişe rekortmeni korku filmi değil; büyük ekran klasiği The Thing de 2002 yılında filmden oyuna geçiş yapmıştı.
Orijinal filmin devamı niteliğindeki bu oyunun konusu, filmde yer alan Antarktika karakoluna gönderilen ABD Özel Kuvvetler ekibinin bir üyesi olan Yüzbaşı Blake'in kendisini şekil değiştiren bir uzaylıyla hayatta kalma mücadelesinin içinde bulmasına odaklanıyor.
Dahası, NPC'lerin oyuncuya ne kadar güvendikleri, sizin The Thing olmadığınızı ne kadar anladıklarına bağlı olarak değişiyor, bu da işlemlere karmaşık bir hava katıyor ve aynı zamanda orijinal filmdeki yaygın paranoya atmosferini mükemmel bir şekilde yeniden yaratıyor.
Bu da yetmezmiş gibi, söz konusu filmin yönetmeni John Carpenter da oyunu onayladı ve hatta küçük bir rol oynadı.
GoldenEye 007
Bu haftayı tartışmasız tüm zamanların bir filme dayanan en efsanevi oyunu GoldenEye 007'a göz atarak tamamlıyoruz.
Bu oyunun geliştirilmesi sırasında eleştirmenler arasında beklentiler düşük olmasına rağmen, GoldenEye, 8 milyondan fazla kopya satarak büyük bir ticari başarı olduğunu kanıtladı.
Dahası, başlangıçta yandan kaydırmalı bir platform oyunu olarak tasarlanmasına rağmen, FPS oyunlarının gelişimi üzerinde de çok etkili olduğunu kanıtladı. Doom ve Virtua Cop gibi daha önceki nişancı oyunlarından ilham alan GoldenEye, gizlilik unsurları, atmosferik tek oyunculu görevler ve elbette şimdiye kadarki en ilgi çekici 4 oyunculu çok oyunculu modlardan birini ekleyerek oyunu ileriye taşıdı.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bu oyunun uzun zamandır bir oyun efsanesi olması hiç de şaşırtıcı değil!