Bayanlar ve Baylar! Kontağı çevirin! Bu hafta sonundaki heyecan verici motor sporları etkinlikleri için kemerlerinizi bağlayın
Tüm otomobil sporları tutkunlarına sesleniyoruz! Bir dilim yüksek oktanlı motor sporu etkinliğinden başka bir şeyden hoşlanmıyorsanız, bu hafta sonu arabaların pistte vızıldayarak çitaları bile kıskandıracak hızlarda turladığı, gerçekten destansı etkinliklere hazır olun!

Monaco Grand Prix’si
Takımlar Monte Carlo’nun yolunu tutarken, dünyanın dört bir yanındaki Formula 1 hayranları da sezon takviminde sırası gelen bu en popüler yarışı nefeslerini tutarak bekliyor olacak. Red Bull ve Max Verstappen, geçen pazar günü İspanya'da bir damalı bayrak daha gördükten sonra, şampiyon bu hafta sonu koşulacak grand prix öncesi güven içinde hareket edecek. Hollandalı pilot, son 3 yarışının hepsinde de podyumun en üst sırasında yer aldı ve sürücüler sıralamasının zirvesinde 6 puan farkla en önde. Böylece, sezonun ilk zamanlarından itibaren dile getirilen otomobilinin güvenilirliğine ilişkin kaygıları da tamamen silmiş oldu.

Bununla birlikte, geçen pazar günkü yarışın büyük bir kısmı için, bu yarıştan sanki galip çıkacak olan Verstappen değil Charles LeClerc gibi görünüyordu. Fransız pilot, yarışın erken aşamalarında hakimiyet kazanmak için sıralama turlarında kaldığı yerden devam etmişti. Ancak rakibinin kazanma serisine ara vermenin hayalleri, güç ünitesi arızalandığı için yarışın tam ortasında heba oldu. Bu da Ferrari'nin, takımlar şampiyonluğunu kazanma çabalarının şimdilik Carlos Sainz Jr'ın bu yarışı 4. sırada tamamlamasıyla idare etmek zorunda olduğu anlamına geliyordu.

Ancak hem Şahlanan At’ın (The Prancing Horse) hem de esas rakiplerinin, sezonun Mercedes’in şekillendirmesine göre ilerlemesiyle birlikte, başa çıkmaları gereken başka bir rakipleri olduğunu anlamaları yakındır. Gümüş Ok’un (The Silver Arrow) arabası henüz bu yıl geçmiş sezonların baş döndürücü seviyesine tam olarak ulaşmamış olsa da, İspanya’da çok daha rekabetçi görünüyordu.

Görünüşe bakılırsa, geçen pazar yarış öncesinde otomobillerini güncellemeleriyle geliştirip, sezon başından beri Mercedes'i olumsuz olarak etkileyen denge sorunlarını hallettikleri ortaya çıktı. Yalnızca George Russell podyuma 3. olarak çıkmakla kalmadı. Lewis Hamilton da yarışın başlarında 19. sıraya kadar geriledikten sonra müthiş bir sürüş performansı göstererek yarışı 5. sırada tamamladı. Tabii ki bu, Hamilton'un 19. sıraya düşmeseydi podyuma çıkmak için yarışıp yarışamayacağı sorusunu da kaçınılmaz olarak gündeme getiriyor.
Böyle bir bitiriş, sezon için yeni bir hayat öpücüğü olabilir mi, yoksa şampiyonluk mücadelesi yine Ferrari ve Red Bull arasında mı geçecek?
Indy 500
Ancak, motor sporları etkinlikleri dozunuzu Atlantik'in diğer tarafından almayı tercih ederseniz, bu hafta sonu, pazar günü gerçekleştirilecek olan 106. Indy 500 sizin için biçilmiş kaftan.

Sayısız simülasyonlar, rüzgar tünellerinde sonsuz çalışmalar ve mümkün olduğunca aerodinamik olmasını sağlamak için otomobil gövdelerinin titiz bir şekilde bilenmesi hep bir tek şeyle bağlantılı. Bütün bu hazırlıklar, 33 hız canavarının evlerine elleri boş dönmemek için mücadele edeceği, motor sporunun en zorlu müsabakalarından biri için yapılıyor.

Hızdan bahsetmişken, daha şimdiden bir rekorun kelimenin tam anlamıyla parçalandığını gördük ve altı kez IndyCar Şampiyonu ve 2008 Indy 500 galibi Scott Dixon, Indy 500 tarihinde şimdiye kadarki en hızlı sıralama turunu yaptı. Dixon, akıllara durgunluk veren dört etaplık ortalama hızı 233.510 mil/sa ile ilk -12 eleme turlarında elde ederek gelecek olan rekorun adeta habercisi olmuştu. Ancak rekor kıran başarısı, dört etaplık ortalama hızı 234.046 mil/sa ile bu yarışta pole pozisyonunu elde etmek için için sert bir mücadele verdiği “Fast Six” eleme turlarında geldi.
Bu da Dixon'un Indy 500'e bu yılla birlikte, ikisi üst üste olmak üzere toplamda beşinci kez pole pozisyonunda başlaması anlamına geliyor ve bu yarışın sonunda şüphesiz damalı bayrağı ilk önce görüp 14 yıl süren hasreti bitirmek için hiç tereddüt etmeyecektir.

Bununla birlikte, sıralama turlarındaki performansı çok başarılı görünse de, Dixon adına zaferi garantilemek hiç de kolay olmayacak. Chip Ganassi Racing takım arkadaşı ve son IndyCar şampiyonu Alex Palou da eleme turlarında müthiş bir hız kaydetti ve sürücüler unvanını korumaya çalışacağı bu yarışta takım arkadaşına herhangi bir iyilik yapma modunda olmayacağı kesin.

Bu da yetmezmiş gibi, Rinus VeeKay ile de mücadele etmek zorunda kalacak. Hollandalı Rinus, cumartesi günü yaptığı ağızları açık bırakan bir hızla kalabalıkları etkiledi ve “Fast Six” aşamasında dört etapta 233.385 mil/sa ortalama bir hız üreterek Indy 500'de arka arkaya ikinci kez ön sırada başlamaya hak kazandı.
Ne olursa olsun, kesin olan bir şey var. Çetin ve harika bir yarış izliyor olacağız ve pistte diğer pek çok becerikli yarışmacının da olduğu düşünülürse, burada şampiyonluk için kıran kırana bir mücadele olacak.